Üçüncü Yol 1919

Çözülme Sürecinin Gayrimeşru Çocuğu: Amed Sportif

Bildiğiniz gibi kamuoyunu meşgul eden bir Amed Sportif mevzusu var gündemde. Esasen tartışmalar, çözüm süreci ile birlikte, dönemin -PKK ile müzakere eden- AKP iktidarının kamu dairelerindeki tabelalardan T.C’yi kaldırıp, Kürtçe tabelalara izin vermesiyle başlamıştı. Bu fırsattan istifade, bölücü ve ayrılıkçı Diyarbakır Belediyesi’nin güdümündeki Diyarbakır Büyükşehir Belediye Spor’un adı, 28 Ekim 2014’te Amed Sportif Faaliyetler olarak değiştirilmiş ve yepyeni bir tartışmanın fitili ateşlenmişti. Şimdi isterseniz biraz bu dönüşümü irdelemeye çalışalım. Değişen sadece isim miydi yoksa altında başka şeyler mi vardı?

Diyarbakır’ın aslında en bilinen takımı Diyarbakırspor’du. Bu kulüp yıllarca ülkenin en üst liginde mücadele etmiş, Gaffar Okkan’ın şehrin ve kulübün havasını güzelleştirdiği yıllarda herkesin sempatisini kazanmış, Galatasaray gibi büyük bir takımın adeta kardeş takımı gibi olmuştu. Şehir halkının ve Diyarbakırspor taraftarının Gaffar Babası, yaptığı işlerle çok göze batmış, bunun sonucunda kahpece bir suikaste kurban gitmişti. Diyarbakırspor için de hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacaktı. Diyarbakırspor sahipsiz kalacak, bölge halkı bölücü ve ayrılıkçı siyasetle kışkırtılarak taraftar profili değişecek ve böylelikle ekonomik olarak kulüp batma noktasına gelecekti. Nitekim Diyarbakırspor 2013 yılında iflas ettiğini açıklayarak faaliyetlerini yitirdi ve 1968 yılında kurulan, bölgenin en büyük takımlarından biri Türk sporuna veda etti.

Gaffar Okkan’ın izlerini ortadan kaldırmak için Diyarbakırspor üstüne operasyonlar yapılırken, bir taraftan başka bir oluşum palazlandırılıyordu. 1972’de Melikahmet Turanspor adıyla kurulan, 1985’te Turan Gazozları’nın sponsorluktan çekilmesiyle Melikahmetspor adını alan kulüp, 1980’de Diyarbakır belediyesi tarafından satın alınarak, tamamen siyasi iradenin emrinde yaşayacak Diyarbakır Belediyespor halini aldı. 1993’te Diyarbakır, büyükşehir statüsüne alınınca kulübün adı üçüncü kez değişerek Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor adıyla bir süre yoluna devam etti. 1999 seçimlerinde DEHAP’tan belediye başkanı seçilen Feridun Çelik, kulübün adını DİSKİ’den gelir elde etmesini amaçlayarak “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi DİSKİspor” olarak değiştirdi. Uzun yıllar, Diyarbakır’ın Diyarbakırspor’dan sonraki ikinci büyük takımı olan DİSKİspor’un adı 2010-11 sezonu başında yapılan kongre sonucu tekrar Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor olarak değiştirildi. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi siyasi iradenin kararıyla “çözüm sürecinin bölücü ve ayrıştırıcı nimetlerinden faydalanılarak” kulübün adı 2014 Ekim’inde Amed Sportif Faaliyetler olarak son halini aldı. 1972’de kırmızı-beyaz renklerle kurulan Melikahmet Turanspor’dan, kırmızı-yeşil-beyaz renkli Amedspor’a dönüşüm tamamlandı.

Dönüştürülen sadece takımlar değildi. Taraftarda da büyük bir değişim yaşanmıştı. Amed Sportif Faaliyetler’in taraftar profilinden yukarıda az da olsa ipuçları vermeye çalışmıştık. Biraz daha açacak olursak, AKP iktidarı, ülkenin doğusunu tamamen teröre ve illegal örgütlere teslim ederek, zaten terörü meşru gören, kollayan, bölücü ve ayrılıkçı politikaları destekleyen kitlelerin yanı sıra, sayısı azımsanmayacak, bölücü örgüte mesafeli duran bölge halkını da teröre karşı çaresiz hale getirmiş, halk teröre teslim olmuş ve zamanla teröre sempati beslemeye başlamıştı. Bunun bedeli tabii ki ağır olacaktı. Bölge halkında devlete karşı bir kin duygusu tırmandı. Öfke ve nefretin dile geldiği en belirgin mecralar ise sosyal medya, üniversiteler ve stadyumlar oldu.

Amed Sportif taraftarları da bu kinini stadyumlarda kusmayı seçenlerden. Her maçta, ulusal bağımsızlık marşımız ıslıklanıyor, bebek katili Apo lehine tezahüratlar yapılıyor, bölücü ve ırkçı sloganlar atılıyor. Amed Sportif, TFF 2. Lig’de mücadele ettiği için, maçların canlı yayınları bulunmuyor, bu maçlarda atılan sloganlar gündeme oturmuyor. Ne zaman ki, Amed Sportif canlı yayın maçlarında boy gösteriyor, o zaman iş açığa çıkıyor. Hemen günümüzden birkaç örnek vermeye başlayalım.

Geçen sezon (2014-2015 sezonu) Galatasaray ile Amed Sportif Ziraat Türkiye Kupası’nda aynı gruba düşmüştü. Diyarbakır’da oynanan maç öncesi okunan İstiklal Marşı ıslıklanmış, “PKK halktır, halk burada” sloganları atılmış, Diyarbakır Atatürk Stadı’nın maraton bölümüne Abdullah Öcalan için “Seni seviyoruz, seni seveni daha çok seviyoruz” yazılı bir pankart asılmıştı.

Bu sezonsa (2015-2016 sezonu) Amed Sportif, Ziraat Türkiye Kupası’nda Başakşehir Futbol Kulübü ile aynı gruba düştü. AKP’ye yakınlığı ile bilinen ATV grubu, kupanın yayıncı kuruluşu olarak tüm maçları canlı yayınlamasına rağmen, Diyarbakır’da oynanan Amed Sportif – Başakşehir maçını yayınlamadı (Siyasi iktidarın emriyle yapılmış olması muhtemel). O maçta neler yaşandığını bilemiyoruz. Rövanşı İstanbul’da oynanan, bu kez A Spor’dan canlı yayınlanan maçta Başakşehir ile Amed Sportif tekrar karşı karşıya geldi. Deplasmana gelen Amed Sportifli taraftarlar, yine maçtan önce ulusal marşımız okunurken ıslıkladı, maç boyunca PKK lehine tezahüratlar yaptı. Maçın son bölümlerine 2-1 önde giren Amed Sportif, son dakikada Başakşehirli Semih’in attığı golle beraberliğe razı oldu fakat yine de gruptan çıkmayı başardı. Semih Şentürk golden sonra sevincini asker selamı yaparak kutladı. Bu hareket sonrası sosyal medyada Semih’e karşı adeta bir linç kampanyası başlatıldı. Oyuncunun asker selamı vererek, -utanmadan- Amed Sportifli taraftarları tahrik ettiğini iddia ettiler. Semih ise maçtan sonra yaptığı açıklamayla “İstiklal Marşı ıslıklandı, askere küfür edildi. Bunlar zoruma gitti.” diyerek gol sevincini neden yaptığını anlattı. Amed Sportifli taraftarlar maç sonrası olay çıkardı. 100 taraftar gözaltına alındı, sonrasında 18 yaşından küçükler serbest bırakıldı. Geriye kalan 30’a yakın taraftar gözaltında tutuldu. Gözaltına alınma gerekçesi olarak İstiklal Marşı’na saygısızlık, “Her yer Sur, her yer direniş” ve “Her yer Cizre, her yer direniş” sloganları gösterildi. Konuyla ilgili konuşan İstanbul Barosu’ndan Avukat Bülent Çoban, “Gözaltına alınanların 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten işlem yapılacağı söylendi. Emniyet tarafından yapılan incelemelerin ardından ‘örgüt üyeliği’nden de işlem yapılabileceği söylendi.” dedi. Ayrıca Avukat Çoban, kendisinin telefon numarasının Amedspor’un internet sitesinde yayımlanmasının ardından bilinmeyen bir numara tarafından kendisinin arandığını ve tehdit edildiğini belirtti.

Amed Sportif, böyle olaylı bir maçın ardından gruptan çıktı ve Ziraat Türkiye Kupası’nda bir üst turda Bursaspor ile eşleşti. Tek maç üzerinden, eleme usulü oynanacak maç, kura gereği Bursa’da oynanacaktı. Maç gününden bir gün önce toplanan Bursa İl Spor Güvenlik Kurulu yanlış bir kararla, maça konuk takım taraftarının alınmayacağını duyurdu. Daha maç oynanmadan ve olay çıkmadan, çıksa bile hangi takımın taraftarının olay çıkaracağını bilmeden, deplasman takım taraftarı cezalandırıldı ve maça alınmadı. Genelleme yapılmadan kusurlu davranışta bulunan kişilerin cezalandırılmasını öngören Passolig’in uygulanma amacı, ligdeki deplasman yasakları ve tribün kapatma cezalarıyla defalarca askıya alındığı gibi bu olayda da askıya alındı. Burada açıkça il güvenlik kurulunun, polis spor büronun ve istihbaratın acizliği var. Eğer siz olay çıkmaması için önlem alamıyorsanız, neden varsınız? Nitekim bu şartlar altında taraftarsız maça çıkan Amed Sportif, deplasmanda Bursaspor’u 2-1 yenerek çeyrek finale çıktı.

Amed Sportifli Deniz Naki, maç sonrası sosyal medya hesabından, “Bizim için bugün çok önemli bir galibiyet oldu. Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akı ile çıktık. Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. Çünkü biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik. Bizi yalnız bırakmayan bütün siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybedenlere ve yaralılarımıza adıyoruz, armağan ediyoruz. Her biji Azadi (Yaşasın Özgürlük)” diye bir açıklama yayınladı. Sadece Deniz Naki değil, açıklamasında bahsettiği tüm Kürtçü siyasetçi, sanatçı, aydın ve bölücü gruplar sosyal medyadan PKK’ya, hendekte çatışan sokak çetelerine, PKK’ya yardım ve yataklık edenlere selam çaktılar. Bu galibiyetten, bölücü Kürtçü harekete moral çıkarmaya çalıştılar. Hatta Bağış Erten gibi spor medyasında yer edinmiş “sözde özgürlükçü” Kürtçüler, Amed Sportif’in başarısının dünyanın her yerinde takdir edileceğini, belgeseli çekilebilecek bir başarı olduğunu iddia ederek, siyasi misyonu dizayn edilmiş Amed Sportif’e destek çıktılar. Ve tabi ki bunu, ülkemizin ulusal bağımsızlık marşına, bölünmez bütünlüğüne edilen küfürleri yok sayarak yaptılar.

Bilinmelidir ki, bağımsızlık marşımıza ve ülkemizin üniter yapısına yapılan saygısızlığı; ulusumuza, tarihimize ve ülkemizin kurucu değerlerine küfür sayıyoruz. Hangi mecrada olursa olsun; stadyumlarda, üniversitelerde, sosyal medyada… Ayrılıkçı ve bölücü hiçbir harekete karşı tahammülümüz yoktur.

Gaffar Okkan’a suikastle başlayan süreçte, Diyarbakırspor’un iflasından Amed Sportif’in palazlandırılmasına, ülkenin doğusunun teröre terk edilmesinden bölge halkının dönüşümüne sebep olan kim varsa, suçlu onlardır!

Bize düşen görevse bellidir. Halkımıza gerçekleri göstermek, maskeleri düşürmek ve ulusumuzu tehdit eden tüm unsurları bir bir çökertmek boynumuzun borcudur. Şiddeti ve terörü meşru görenleri, hendek siyasetini baş üstü edenleri, terörle görüşüp müzakere edenleri kalemimizin hedefine koymaya devam edeceğiz. Bu süreçlerden sorumlu her kimse, -ucu nereye dokunursa dokunsun- hesap vermesi için mücadele edeceğiz.

Mehmet Anıl PARLAK
2 Şubat 2016

Kaynakça

Mehmet Anıl Parlak

Yorum Ekle

Bir Cevap Yazın

Follow us

Don't be shy, get in touch. We love meeting interesting people and making new friends.

Most popular

Most discussed

Üçüncü Yol 1919 sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et