Kültürel gelişmeyi sağlayan gizil güçlerden biri de tiyatrodur; öyle ki sanatsal yaratıyı en etkin biçimde topluma aktaran bir araç durumundadır.
Tiyatro uyarı görevini yaptığı kadar, toplumu ortak komplekslerinden arındırır, onların gerçek düşünce erkini, özgürlüğünü sağlar. İnsan yaşamında olağanüstü ve çoğu zaman da kendini belli etmeden roller oynayan tiyatronun tarihsel gelişimi içinde, çağının tinsel, siyasal, toplumsal durumlarını aydınlattığı görülür. Artık bugün tiyatronun varlığı ve etkisi tartışma götürmez bir gerçektir; tiyatronun her gelişme evresi yalnızca bir vakit geçirme aracı olmamış, o seyircilerin de katılımıyla insan yaşamında bir gelişme basamağı olmuştur.
Tiyatro güzeli abartmaz, çirkini saklamaz, kötüyü örtbas etmez. İnsanların düşünüp de yüksek sesle söyleyemeyeceği şeyleri dile getirir. Açık sözlü bir sanattır. Bu yüzden de baskı dönemlerinde her zaman çekinilen bir unsur olmuştur; tıpkı şu an ülkemizde olduğu gibi. Türkiye’de tiyatro, sanatın diğer dallarında olduğu gibi baskı ve sansürle karşı karşıyadır. Çünkü tiyatro, bağımsız fikirli ve sanat bilincine erişmiş toplumlarda bir ihtiyaç olarak görülebilir. Bu fikre ve bilince sahip olmayan yöneticiler, halka da bu bilinçsizliği aşılamak istemektedir. Bu düzeni bozacak olan da tiyatronun kendisidir. Çünkü onun toplumu eğiten bir misyonu vardır. Şu anda ne kadar baskı altında olursa olsun, tiyatro ülkemizde bağımsız bir toplum yaratma sürecinde ihtiyacımız olan en önemli yapı taşlarından biri olacaktır.
Miray Ilgaz ALGAN
27.03.2015
Yorum Ekle