3 canımızı kaybettik.
Üzgünüz, kızgınız, öfkeliyiz.
Fakat bunlar fotoğrafın bütününü görmemize engel değil. Çünkü bizler Kemalistiz. Akılcıyız. Hiçbir duygunun mantıklı düşünmemizi engellemesine izin vermeyiz.
Bu yüzden bizler, köklerini beslediği ağacın dallarıyla kavga edenlerden olmadık, olmayacağız.
Sistem partilerinin, 76 yıldır kulağımıza dayatılan bu kötü parçanın farklı enstrümanları olduğunu biliyoruz.
Saldırıyı yapan kanlı terör örgütü ve onun uzantısı olan siyasi parti kadar, o parti ve dağ uzantılarıyla masaya oturanı da, özellikle son zamanlarda bu masaya üçüncü olma çabasında olanı da, söylem bazında o masaya sövüp bir şekilde o masanın yancısı olan partinin kim olduğunu da görebiliyoruz.
Sözde savaş açtıkları devletin “yetkilileriyle” sarmaş dolaş olup, ama o ülkenin ordusunun erine ateş açabilme kahpeliğine şaşırmıyoruz.
Emperyalizmin beklentilerini karşılayan bir “insancıllık”ı kimse beklemesin bizlerden.
Mustafa Kemal Atatürk gibi zorunlu olmadıkça savaşı cinayet görenleriz biz.
Ama aynı zamanda Ahmet Taner Kışlalı gibi terörle mücadelede bedel ne olursa olsun mücadele edilmesi gerektiğine inananlarız.
Çünkü Uğur Mumcu gibi terörün her türlüsüne karşıyız.
Sosyal medya ağında balık olan “profil fotoğrafı Atatürkçüleri”nden değiliz.
Ülkemizin askeri kendi vatanında infaz edilirken hiçbir şey yok gibi davranabilip, bireysel sıkıntılarımızı hayatımızın merkezine koyamıyoruz.
Doluyoruz, birikiyoruz fazlasıyla.
Ve o keserin, sapın dönmesini beklerken bunu uzaydan gelecek insanların yapmayacağını biliyoruz.
Bir kurtarıcı beklemeden “yarın”ı yaratmanın mücadelesini veriyoruz.
İnsanî tüm değerlere doğrultulmuş bir silah olan terörün susturucusunu da, mermisini de, mermisini vereni de, tetiği olanı da, tetiği tutanı da görüyoruz.
Hafızamıza kazıyoruz.
Başta şehit yakınlarımız olmak üzere kendisini bu Ulus’un parçası gören herkesin başı sağ olsun.
Unutmuyoruz, affetmiyoruz!
Yorum Ekle