Çağdaş BayraktarÇok değerli bir arkadaşım şunu yazmış az önce:
“Kapitalizmin o baş döndürücü tüketim çılgınlığına kapılıp büyük AVM ve mağazaların yüzlerce liralık alışveriş çeklerinin hediye olarak satın alınmasını talep etmeyen ‘gerçek öğretmenlerimizin’ günü kutlu olsun.”
***
Bir sözümüzü yineleyelim:
Milli Eğitim Bakanlığının tamamen gericiliğin güdümüne girdiği yerde her öğretmen bir “Milli Eğitim”dir artık…
Neredeyse herkesin sevdiği ya da sevmediği şeylerin geçmişinde bir öğretmeni yatar…
Kimisi Matematik sevmez, küstürmüştür çünkü öğretmeni.
Kimisi tarihe düşkündür, çünkü Tarih hocası yaşatmıştır ona bir zamanlar derste bizzat tarihin ta kendisini. (Mesela ben onlardan birisiyim. Hala hatırlarım ilk anlattığım konuyu; 1364 Sırpsındığı Savaşı…)
Bu hem büyük bir sorumluluk hem de büyük bir meziyet…
Ülkenin en zor yıllarındaki duruşları açısından tarih nasıl avukatları ayrı bir yere koyacaksa, bu dönemde öğrencilerine ulusal kimliği, Atatürk’ü, Kemalizmi, anti-emperyalizmi anlatan ve aşılayan öğretmenleri de tarih aynı tarafa yazacak, aynı güzellikte…
Birileri anlamaz, birilerinin de anlamak işine gelmez; Mustafa Kemal Atatürk’ün en büyük düşmanı cehalettir. Ve Mustafa Kemal Atatürk, en çok da cehaletle savaşın başkomutanıdır. Bu sebeple başöğretmendir aynı zamanda. O yüzden Mustafa Kemal’in askeri dendiği zaman akla eğitim orduları gelmelidir her şeyden önce.
Ülkenin farklı farklı yerlerinde, birbirlerinden habersiz ama tek kişilik ordu gibi bu mücadeleyi veren o kadar çok öğretmen var ki tanıdığım, isim isim yazsam birilerini ihmal ederim diye korkar, üzülürüm.
Bu ülkenin kaderi gerçekten sizlerin ellerinde…
İyi ki varsınız…
Türk ulusu, sizler kaç yaşında olursanız olun, bizler kaç yaşında olursak olalım, sizlerin öğrencisidir.
En kutsal mücadele sizlerin mücadelesidir.
Kalemimizin harcı, en çok da sizlerin emeğinden beslenir.
Ellerinizden öperiz.
Ve de bu vesileyle eli kanlı terör örgütünün şehit ettiği tüm öğretmenlerimizin de ruhu şad olsun…
ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR
24 KASIM 2017
Yorum Ekle