Üçüncü Yol

TÜRK ASKERİ DONUYOR, SORUMLULAR NE YAPIYOR?

26 Ekim 2018 akşamı Tunceli’de iki askerimiz şehit oldu.

Fakat bu kez içimiz sadece yanmadı, bu sefer içimiz hem yandı hem dondu! Çünkü askerlerimiz, çatışmada terörist mermisiyle, füzesiyle, mayınıyla değil, soğuk havadan ötürü şehit oldu. Acı ama gerçek!

Kabul edilebilecek türden de değil… Ama gerçek!

KAYGIDAŞLIKTAN GELEN BİLGİDAŞLIK

Asker kaynaklı gelişmelerde olayın kaynağına ulaşmakta çoğu zaman sıkıntı yaşamam. Benim kaygılarımın onların kaygılarından farklı olmadığını bildiklerinden, bana güvendiklerinden ve kumpas davalardaki tavrımızın da etkisiyle. Ancak benim için bir durumun haber niteliği taşımasından daha önemli olan şey vatandır, kahraman Türk askeridir, Mehmetçik‘tir. Onu zor durumda bırakacak, ona algısal manada zarar verecek bilgileri haber değeri ne olursa olsun yazmam. Bana göre olmasa da onlar açısından zarar verecek bir durum olmasın diye de kaynaklarıma sorarım, bunu yazabilir miyim, yazmalı mıyım diye. Fakat bu kez böyle bir uyarı almadım. Muhtemelen onların da içi, donan silah arkadaşları için yanıyor. Çünkü artık onlar da silah arkadaşlarının önlem alınabilecek tabiat şartlarından ötürü şehit olmasını istemiyorlar.

Bu sebeple olayı medyadan önce asker kaynaklarımdan öğreniyorum. Şehit olan askerlerimizden birisinin duran kalbi hastanedeki sağlık ekibi tarafından tekrardan çalıştırılıyor ama sonrasında tüm müdahalelere rağmen yeniden duruyor. Askerlerin malzemeleri kalitesiz ve yetersiz öyle ki araziye çıkacak askerler içliklerini bile kendileri alıyorlar.

Şehit olan askerler 22’sinden beri dört gündür arazideler. Hem yağmur hem dondurucu soğukla savaşıyorlar. Öyle ki arazideki askerler üslerine “Ya bizi buradan çekin(Helikopter ile) ya da donmuş cesetlerimizi alın” demek zorunda kalıyor. Böylece arazideki diğer askerler de ölümün kıyısından dönüyor.

ASKERİNE ZAFİYET, DÜŞMANINA MÜHİMMAT

Zamanında Türk askerine 23 Sent fiyat biçenlere tepkimiz nasılsa, kumpas davalarda orduyu hedef alanlara tepkimiz nasılsa, vatan evlatlarını soğuktan “koruyamayan değil korumayan” yetkililere de tepkimiz farklı olamaz.

Bu sorumsuzluk yüzünden hem vatan evlatlarını kaybediyoruz, hem de etle tırnak olan Türk ulusu ile o ulusun evlatlarından oluşan askerlerimizin arasını açıyor, evladını davul zurna ile askere gönderen ailelerin aklına şüphe düşürüyoruz. Terör örgütünün ve asker düşmanlarının propaganda mevzisine mühimmat taşınmasından bahsetmiyorum bile.

Askerlerimizin ayağına taş değmesini bile istemeyiz. Fakat askerlikte vatan için şehit olmak da var. Ama bu kadar ucuz ve sorumluların sorumsuzluğu yüzünden değil!

Mahkeme kararına rağmen Atatürk Orman Çiftliği’nin bağrına hançer misali saplanan Saray’daki hurmalardan daha değerlidir Türk askeri! Hurmalarınız için yurt dışından özel sistem getirip ısıtırken askerlerimizi donduramazsınız. Dondurursanız, hiç tepki vermeyecek sandığınız halk bir gün uyanır, o zaman da Saray’ınızdaki yediğiniz hurmalar ile ilgili geleceğe yönelik muhasebe işlemleri başlar, tırmalanan biz olmayız.

BİR UYARI VE RİCA

Askerlerimizin bu şekilde şehit olması yüreğimizi yaraladı. Fakat lütfen sosyal medyada dolaşıma giren görüntüleri paylaşmadan önce o askerlerin ailelerinin de o fotoğrafları görme ihtimalini hesaba katın. Ki bu tarz olaylarda paylaşıma giren birçok fotoğraf maalesef gerçeği yansıtmıyor. (Bu olayla ilgili görsele dair de çeşitli kaynaklardan böyle iddialar, yalanlamalar var.) Askerlerimiz de böyle hassas durumların fotoğraflarını sosyal medyada dolaşıma çıkarırken iki kere düşünmeli. Bilmemeliler ki bu paylaşım rahatlığı da düşmana fayda sağlayacak bir zafiyet türüdür. Eğer Genelkurmay, askerini soğuktan koruyacak donanımı sağlamakla mükellef olduğunu anımsayıp gereğini yaparsa, sonrasında sosyal medya konusunda da mensuplarının sınırlarını belirleyecek cesareti ve kararlılığı kendinde bulabilir. Lafla “Etkin, saygın, caydırıcı” olunmuyor. Yetkililer önce askeri içi gerekli önlemleri almalı, sonra da askerine dair gerekli önlemleri almak zorunda… Bunun için ilk adım da Jandarma’yı, bağrından kopardığınız TSK’ye geri bağlamak olmalı. Vakit kaybetmeden.

Aksi halde bu durum, terörle mücadeleye değil, kasten adam öldürmeye girer. Halkın güveninde tarifsiz tahribat yaratır.

Türk ulusunun başı sağ olsun.

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR 
27 EKİM 2018

Çağdaş Bayraktar

Çağdaş Bayraktar 1986 yılında doğdu. İlk ve orta öğrenimini memleketi Mersin'de tamamladı. Çukurova Üniversitesi Ziraat Mühendisliği bölümünü bitirdi. Lisans eğitimi süresince üyelikten başkanlığına kadar Çukurova Üniversitesi Atatürkçü Düşünce Kulübü'nün her kademesinde görev aldı.

Bu dönem içerisinde "Kemalizm"in yerel ve ulusal ölçekte ADK/T'ler nezdinde kurumsallaşması, yaygınlaşması ve bağımsız kalması adına yoğun çaba gösterdi.
Bunun dışında, aynı dönem taraftar topluluğu koordinatörlüğü, Çukurova Üniversitesi Kulüpler Birliği Başkanlığı yaptı. Çukurova Üniversitesi Türk Sanat Müziği Korosunda görev aldı.

2013 yılında kendisi gibi öğrenci olan arkadaşlarıyla birlikte "Vardiya Bizde Adana"nın kurulmasına öncülük etti. Haftalarca süren Sessiz Çığlık eylemlerinde kumpaslara karşı hukuku savundu. Konunun kamuoyunda hak ettiği yeri bulması kapsamında yazılar yazdı.

O dönem birçok yerel gazetede, internet sitelerinde ve Milli Mücadele döneminde kurulan, "Kemalizmin İleri Karakolu" unvanıyla onurlandırılan Yeni Adana gazetesinde yazıları yayınlandı. Ayrıca aynı gazetenin Genç Yeni Adana ekinin kurucu genel yayın yönetmenliği ve başyazarlığını yaptı. 27 sayı yayınlanan Genç Yeni Adana'daki yazarların birçoğunun yazarlığa adım atmasında ve gelişmesinde öncülük etti.

Genç Yeni Adana'daki yazar kadrosunun büyük bölümüyle beraber Üçüncü Yol'u kurdu. Üçüncü Yol tarafından çıkarılan "Türk Ulusunun Egemenliği İçin HAYIR" ve "Yeniden Muasır Medeniyet Seviyesine Ulaşmak İçin TÜRKİYE DENİZCİLEŞMELİDİR" kitap/dergi projelerinin Genel Yayın Yönetmenliğini ve Başyazarlığını yaptı.

Çeşitli dergilerde ve internet haber sitelerinde yazıları yayımlandı. Alibi ve Galeati Yayınevlerinde editörlük yaptı. Halen Deniz Mecmuası dergisinde yazıları yayınlanmaktadır.

Gazetecilik hayatına Eylül 2018’den bu yana Cumhuriyet'te devam eden Bayraktar, yayın kurulu üyesi olduğu Cumhuriyet Kitaplarında Yayın Koordinatörlüğü görevini yürütmekte. Olaylar ve Görüşler sayfasının koordinatörlüğünü ve sayfa editörlüğünü yapmakta, gazetenin Kitap ekinde de kitap tanıtım yazıları ve söyleşileri yayımlanmakta.

Yorum ekle

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Siteye e-posta ile abone ol

Bu siteye abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için kayıt olmalısınız.

Diğer 57 aboneye katılın

Takip Et

Bizimle iletişim kurun. İnsanlarla tanışmayı ve yeni arkadaşlar edinmeyi çok seviyoruz.