Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016‘da Süleymancılar cemaatinin kız öğrenci yurdunda yaşanan yangında 11’i çocuk 12 kişi yaşamını yitirmişti.
O katliamın üzerinden iki yıl geçti.
Yangın, yurttaki elektrik kontağından çıkmıştı.
Yangın merdiveninin kapısı kilitli olduğu için 12 kişi eriyen PVC kapıların önünde can vermişti.
Üstelik yangında çöken yurdun çatıları da ahşaptı.
Orada yanarak hayatını kaybeden çocuklar daha ortaokul öğrencisiydi.
Sorumluların ancak 182 gün sonra hakim karşısına çıkarılabildiği Aladağ katliamı davasında, iki ay önce tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi, böylece davanın tutuklu sanığı kalmadı.
O tarikat yurdu ise 12 cana mezar olduktan sonra yıkıldı.
***
Peki, orada canlarının parçalarını kaybeden ailelere ne oldu?
İşte oradaki aileler hem çocuklarının acısına yanıp hem de çocukları için hak arama derdine düştüler…
Yani aslında Aladağ’da yangın hâlâ sönmedi.
Katliamın ikinci yılında, o aileler bugün bir kez de Mecliste seslerini duyurmaya çalıştılar…
İşte o aileler yangından 2 yıl sonra ancak milletin olduğu iddia edilen “Meclis”e çıkabildiler ve sözde bir “başkanvekili” güya onları dinledi, sonra da o aileler üzerinden günah çıkarırcasına “Aslında biz de muhalefet edemedik. Biz de suçluyuz.” dedi.
Peki, günah çıkarmaktan başka ne yaptı?
Cemaatlere mi söz söyledi, evlerinden koparılarak taşımacı sistemle kente getirilen çocukların bozulan eğitim sistemi için bir hamle mi yaptı?
Ya da bu çocukların neden cemaat yurtlarında kalmak zorunda olduklarını mı sorguladı?
***
Çocuklarını kaybeden ailelerin bugün “Meclis bahçesinde” söyledikleri aslında o başkanvekiline de onlara bu acıyı yaşatan sorumlulara da Münir Özkul’un o repliğindeki gibi “Utanacağını bilsem yüzüne tükürürdüm ama sen ondan da anlamazsın” dercesine bir cevaptı… Bizlerin yürekleri bir kez daha dağlandı ama ders çıkarması gerekenler ne yaptı bilinmez.
***
Yangında hayatını kaybeden 8. sınıf öğrencisi Zeliha Avcı’nın babası Mustafa Avcı, , “İlçe Milli Eğitim Müdürü bizi Süleymancıların yurduna vererek bizim çocuklarımızı oracıkta yaktı. İl Milli Eğitim Müdürü de çocuklarınız Kozan’da olsa dahi yanardı diye tepki yaptı. Ondan sonra elini kolunu sallaya sallaya ortalıkta geziyor. İl, ilçe milli eğitim müdürlerini görevden bile almadılar. Çocuklarımızı Süleymancılar yurduna onlar verdiler. Oracıkta yaktılar. Avukatlarımızı, bizi duruşmada konuşturmuyorlar. Dışarı atıyorlar. Suçlular elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Biz adalet istiyoruz.” diye feryat etti.
Aladağ’ın Köprücük köyünden 7. sınıf öğrencisi Sümeyye Yetim’in babası Ahmet Yetim ise: “Biri yanarak kayboldu, biri yanarak kurtuldu. İki yıl oldu. İki yıldan beri bir karar verilmedi. Tek isteğim adalet. Geride kalan eşlerin dostların çocuklarının başına bir iş gelmesin. Bizim başımıza geldi. Biz, bu çocuklar için 3-5 sefer İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Aktaş’ın yanına gittik. ‘Bu çocuklar nereye?’ dedim. 147’leri aradım. Bana kimse cevap vermedi. Ben çocuklarımı Süleymancıların yurduna vermezdim. Mehmet Aktaş dedi ki, ‘Çocuğunu özel yerde okutacaksan, ev kirala okut’. Bende bu güç yok. 10 yaşında bir çocuğu kime güvenip, bırakayım? Benim güveneceğim tek devlet. Ben adliye kapısından çıkarken, adamlar yumrukla üstüme yürüyor. Böyle adalet olur mu?”
Cennet Karataş’ın annesi de kızının 5. sınıfta okuduğunu belirterek, “Kızımı o yurda verdim. ‘Kuran belletiriz’ dediler. Biz de verdik, başka yurt yok. Sonuna kadar şikâyetçiyiz. Hiç bunun üstünü kapatırız diye düşünmesinler. Bizim ciğerimiz hâlâ yanıyor. Gelin bize sorun. Milli Eğitim Müdürü hâlâ alınmadı; Adana’ya tayin oldu. Acımız dinmedi. Suçlular dışarıda geziyor. Suçsuzlar yandı” ifadelerini kullandı.
Cennet’in günlüğünde “Okula gitmem için 8 günüm kaldı. 4. sınıfı bitirdim. 5’e geçtim. Aladağ Süleymancılara gidiyorum. Annem ve babam benim için her şeyi yapıyorlar. Benim okumam için her şeyi yapıyorlar. Ben de okumak için her şeyi yapıyorum. Eğer ben okursam, kardeşlerimi de okuturum” satıları yazılıydı… Annesi, Cennet yangından hayatını kaybettikten sonra bu cümlelerini görebildi… Cennet kardeşlerini de okutacaktı ama okumak için gittiği kaçak yurt ona mezar oldu.
Şimdi bir kez daha düşünün: Bu yangın söner mi?
Sena YAŞAR
29.11.2018
Yorum Ekle