Bir gün geriye dönüp de Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini inceleyecek olanlar, özellikle 2006 ile 2013 yılları arasının, kumpaslar eliyle “Kahramanların alçaklara başka alçaklarca boğdurulduğu” dönem olduğunu göreceklerdir.
İşte kumpasa uğrayan o kahramanlardan birisi de, bundan tam 5 yıl önce, 1 Nisan 2015’te aramızdan ayrılan Muzaffer Tekin’di.
Onunla çalışan tüm askerlerin kendisinden kahraman diye bahsettiği; disiplin, eğitim ve cesaretiyle TSK içinde kendi farkındalığını yaratan, Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki üstün hizmet ve başarılarıyla “Zafer Tepe” adına isim babası olan Tekin, Ergenekon kumpası ilan zindanlara atıldı.
Beş yıldan fazla zindanlarda tutsak edilen Muzaffer Tekin, içeride pankreas kanserine yakalandı. Fakat o dönem artık bir FETÖ taktiği / bürokrasisi dönüşen yöntemle uzun süre hakkı olan tıbbi desteği alamadı, hastalığının son evresinde tahliye ettiler.
Bedenen öldüğünde ruhen onu kimin vurduğu net olmasın diye… Tıpkı Tuğamiral Cem Aziz Çakmak‘a yaptıkları gibi…
Tekin, FETÖ’cü çetelerce 2 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 117 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. O döneme yaşayan herkes çok iyi bilir ki, “ağırlaştırılmış müebbet” cezasının hain örgütçe açıklaması, “Biz tutsak ettiğimiz kişileri idam etmek isterdik ama Türkiye’de idam cezası olmadığı için ağırlaştırılmış müebbetle idare etmek zorundayız”dır.
***
Bir devlet, kahramanlarına sahip çıktıkça ayakta kalır. Bir ulus, kahramanlarına yapılanlara gösterdiği ya da göstermediği tepkilerle saygınlığını belirler.
Kahraman Türk Subayı, Kumpas Şehidi Muzaffer Tekin’i aramızdan ayrılışının 5. yılında saygıyla, özlemle, minnetle, öfkeyle ve mahcubiyetle anıyoruz.
Bu vesileyle tekrardan anımsatıyoruz, kumpas davalarla Türk devletine, Türk ordusuna, Türk ulusuna yapılanları unutmuyoruz, bunda payı olanları affetmiyor, onlarla asla barışmıyoruz!
ÜÇÜNCÜ YOL
01.04.2020
Yorum Ekle