Üçüncü Yol 1919

CUMHURİYETİN ÖNSÖZÜ DİRİLİŞİN BAŞLANGICI: 100. YILINDA ÇANAKKALE ZAFERİ

Tarihe imzasını atan şahsiyetler, kendilerinden önceki tarihsel süreci doğru analiz edip, kendilerini doğru şekilde konumlayan,
konumlandığı yerin kendilerine yüklediği görevleri başarıyla yerine getiren kişilerdir.

***

18 Mart 2015.

Çanakkale Deniz Zaferinin 100. yıl dönümü.
Eğer dün’ü doğru analiz edersek, bugün’ü daha doğru anlar, yarına daha sağlam adımlarla ilerleriz.

Çanakkale, 100 yıl önceki “dün”dü.

O zaman o “dün”ü bize “bugün” yapanların, o gün’ün dününü nasıl gördüklerini iyi görelim, iyi bilelim ki; “Sapına kadar Zafer”i iliklerimizde hissedelim.

***

Dünya, yüzyıllarca olduğu gibi yine Doğu ve Batı’nın savaşına tanıklık etmekteydi. Bilime sırtını dönen Doğu, Batı’nın hücumlarına maruz kalmakta, giderek kendi evinde deplasmanı yaşamaktaydı.

Batı emperyalizminin şamarları, kendi içlerindeki paylaşım savaşı, “Mazlum Milletleri” kendi kanında boğmaktaydı.

Planlar tıkır tıkır işliyordu.

Hasta adam Osmanlı kendi kafalarınca taksim edilmiş, işlemi gerçekleştirecek ordular ise Osmanlı coğrafyasına boca edilmişti.
İngilizlerin yardım gemileri boğazlardan geçecek, müttefik Çarlık Rusyasına yaşam destek ünitesi olacaktı.

Yenilmezliğin yarattığı şımarıklıkla hareket eden emperyalizm,
“Ay gibi doğan Cihan Şahı”nı hesaba katmamıştı.

Onlar hesaba katmamıştı ama,
Vatanın bağrına dayanan düşman hançerine “indir o eli” demeyi kafaya koymuştu Yarbay Mustafa Kemal,
bulunmuştu yani kurtaracak baht-ı kara maderini…

***

Emperyalizmin geldiği gibi gitmeye alışması gerektiğini anladığı yerdir Çanakkale.

Bir ulusun direnişi, dirilişidir.

Cumhuriyetin önsözüdür.

Tarihsel süreçte de Doğu’nun Batı’ya “Sana boynumuzu eğeriz sanma / hakkımızı gelir alırız sonra” deme şeklidir.

Tüm dünyanın kaderi değişmiştir.

Dünyanın kaderini elini alan Yarbay Mustafa Kemal ve O’nun kahraman ordusudur.

Ondandır birilerinin Mustafa Kemal’siz Çanakkale yazma isteği.

Ondandır birilerinin “kaybedilmiş duygusuyla” hareket etmesi.

Yok saymaya çalışmasındaki gaflet,
açık etmektedir 100 sene olduğu “tarafı”.

Ondandır 100 yıldır emperyalizmin, her sabaha “bu bir kabus olmalı” diye uyanması.

Yine ondandır, “the süreç” için dikensiz gül bahçesi yaratmak isteyenlerin kurguladığı davanın mütalaa tarihinin bile “18 Mart” olması.

Ne acı; 100 yıl önce bu topraklara düşen düşman askerinden bile daha düşmancadır “içimizden” birilerinin tavırları.

***

Ne kadar çabalansa da, ne kadar uğraşılsa da,
beyhudedir.

Çünkü Mustafa Kemal Atatürk bu topraklardan gelip geçmiştir bir kere.

Ve O ruh, halkına her daim yol göstermiştir.

Bugün yollara düşen genci yaşlısı,
giderken yeniden Çanakkale’ye,
onların her biri, yine “İstiklal Yolu”nun meşalesidir.

Bu ateş sönmeyecektir.

Türk Ulusu yaşadığı bu günlerin de üstesinden gelecektir.

Kaygımız kaybetmek değil, tekrarlanması -tarihin huzurunda kaçınılmaz olan zaferin, çok büyük bedellerle ödenmesinin önüne geçmektir.

***

Türk Ulusu, Ulusal şahlanışı başlatmaya önsöz ihtiyacı duyduğu her vakit,
Önderinin izinde giden Kemalist neferlerin imdadına yetiştiğini dün gördü,
bugün de bundan şüphe duymamalıdır!

Şehitlerimizin ruhları huzurla dolsun!

ÇAĞDAŞ BAYRAKTAR

Çağdaş Bayraktar

Yorum Ekle

Bir Cevap Yazın

Follow us

Don't be shy, get in touch. We love meeting interesting people and making new friends.

Most popular

Most discussed